|



geliyorum aşkım |
Üşüyorum yokluğunda
ne yapıyorsun nasılsın bilmiyorum
hiç bu kadar çaresiz kalmamıştım
hayallerimle rüyalarımla özleminle yaşatıyorum seni kalbimde
nasıl geçti sensiz yaşamım hatırlamıyorum
resimlerini yapıyorum resmine bakarak ağlıyorum
nasıl hayaller kurdum, bir bilsen
akşam olur gideriz sahile
sen yıldızlara bakmayı çok severdin
seninle sahilde otururduk yıldızlara bakardık
derdin ya ikimizde şu yıldızlar gibi en tepede sadece ikimiz
olalım
derdin ya hiç sabah olmasın hep böyle kalalım
artık hiç sabah olmuyor bir bilsen
seni düşünerek yatıyorum fakat uyku tutmuyor
nasıl terk edip gittin beni anlamıyorum
nasıl elimden aldı seni bu kara toprak
biliyorum hiç gelmeyeceksin
nasıl bıraktı beni bu hayatta tek başıma
hani bizi kara toprak bile ayıramazdı
aklımdan geçen düşünceler karma karışıktı
ruhum senin yanında ancak huzur bulacaktı
böyle yaşasam ne fark eder
yaşayan bir ölü gibi
ağlayarak kazıyordum mezarımı
kara toprak beni de alacaksın diyorum
onu aldıysan beni de alacaksın
inan hiç bu kadar mutlu huzurlu hissetmiyordum
ben sadece seni sevdim sadece seni seveceğim
anne baba beni affedin arkamdan ağlamayın
çünkü ilk defa bu kadar mutlu huzurlu olacağım
Elveda kara günler şimdi benim için gün doğacak.
BÖYLE SEVDİM İŞTE |
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni
gören.
Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. Bir başka
yerde
olamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın,
orada kalmalıydın. çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu
kadar
kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden
ne
ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin.
Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadım
seninle. çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin
renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelya idin
pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın
bir
ateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize
tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemedim.
Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da... Kendime bile dar
gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En
kızgın,
en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana.
İçimdeki
sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi
ve
ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey
olduğunu anladım seninle...
Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk
yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden
tuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi.
Menzil
sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok
edebilirdim.
Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana
ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen
girebilirdin.
Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı,
gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu,
olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da.
Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni
ve o
doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu
zaman.
Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni
yeterince tarif edecek kadar derin olmadı.
Seni severken yorulmadım. çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün
yenilendim.
Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın.
Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin.
Sevdim işte ötesi yok...
BIRAKMA BENİ... |
Günlerdir ağladım yokluğunda
Bekledim bana geleceğin o günü
Senden uzak olsamda aldırmadım
Hep umutluydum, beklemeye yeminliydim
Düşünmedim sensizliği, yapamazdım zaten...
Sensiz asla olamazdım
Bir eksiklik vardı İçimde, gittiğinden beri
Dönseydin bitecekti, ya dönmeseydin...
İşte o zaman da ben bitecektim.
Eğer sen olmayacaksan bu dünyada
Bende olmayacam...
İstesem bile bunu yapamayacam
Sensiz asla olamayacam
işte onlar gözyaşlarım |
şelale gibi dağılan sacların
yem yeşil gibi parlayan gözlerin
denizler gibi derin
okyonuslar kadar büyük aşkım
yüreğin yokluğla yok oluşum
her dakika seni arayısımla
hasret rüzgarları eser
vurur tenime
kuruyan dökulen yapraklarım
işte onlar gözyaşlarım |
|
|
|
|
|